Kur’an nedir?
Bütün âlemlerin mertebeleri, hâlleri ve makamları ile zikredildiği, hak ile batılı birbirinden ayıran furkan oluşuyla hikmet üzeri okunan kitap olmasıyla insanda Hakk’ın nurunun tecelli etmesine sebep, ihlas ile okunması sonucu hikmeti anlaşılabilecek Hakk’ın kitabına Kur’an denir.
Böylesi okunuşta Kur’an, mushaf olmaktan daha çok mürşid-i ekber, hüda, nurun tecellisine sebep nur kaynağı olarak kerîm olan Hakk’ın varlığına işaret eden bir mucize olarak burhandır.
Böylesi burhan oluşu ile emir ve yasaklar beyanı ile, hak ve Hakk’ın varlık bilgisi sunuşu ile de hakikat kitabıdır. Hak ve hakikat kitabı oluşu ile de Kur’an, insanın yaşamında yaşayacağı el kitabıdır.
Kur’an’ı anlayabilmek adına okur iken, tevhid akidesi üzeri okumak ve anlamak gerekir. Başlangıçta Kur’an’ı hakkı ile anlamak isteyen bir kişi evvela Kur’an’da Allah Tâala’nın bizlere neleri verdiği, neleri üzerimizde halk ederek takdir buyurduğu ayetleri toparlaması gerekli olur. Böylece kişi, nelere sahip olup olmadığının farkına vararak, aslında hiçbir şeyi olmayan biri olduğunun farkındalığına gelerek, her şeyi Rabb’inden bilen bir bilince yetişir.
Bununla beraber kişi, mevcud durumu olarak yerini belirler (haddini bilir = varlık sınırını bilir) ve yerini belirlemesi ile beraber Hakk’ı tanımaya doğru yüz tutar. Bu durumda kişi, Kur’an’ı azimüşşan’daki Allah-u âlem’in sıfatlarını ve esmalarını içeren ayetleri toparlamalıdır. Böylece kişi Rabb’inin kim olduğunu, kendisinin de ne olduğunu ve ne için yaratıldığını daha iyi anlamaya yakın olur. Bundan sonra gerçekten Hakk’a hakkı ile iman ediyor isek, O bizden ne bekliyor ise ve neleri yapmamızı istiyor ise Kur’an’ı azümişşan’da bulmalı ve Rabb’inin iradesi üzeri yaşamaya çalışmalıdır.
Böylece kişi, Kur’an’ın tafsilatı ile her şeyi açıklayan, Rabb’inden bir kitap olduğunu anlaması ile beraber, Kur’an’ı pratik yaşama dair bir el kitabı olarak ele almalı ve Kur’an’ı yaşamalıdır. Ehli için hususen belirtmek gerekir ki, her ayetin yaşamda fenâ ve bekâ mertebelerinde açılımları celal ve cemal sıfatlarında hitap usulüyle tavır biçimleri vardır. Ve her Kur’an ayeti kaynağıyla örtüşen tenzil, tefsir ve tevilen yorum biçimleri ile ehlince anlamlandırılabilinir.
Tasavvuf Sohbetlerimizi ücretsiz dinlemek için buraya tıklayabilirsiniz.
Kur’an ne demek? Paylaşın:Halvet - Celvet
Salikin halktan uzaklaşarak tek başına yalnızlıkta Hakk ile olması doğrultusunda riyazat ve i’tikâfta ihlas ile mücahede etmesi sonucunda Hakk nurunun tecellisi...
Hücûm
Salikin kalbini istila eden mânalar dışında kâinatta tasavvur eden hadiselerin sonucunda kalbte beliren mânadır. Hücûm, bevâhidi giderici kalıcı hâllerdendir. B...
Mükâşefe
Kul muhâdarada bulunuşu sonucunda iradi olarak tefekkürde bulunur ise, “kulum düşündüğünde mânasını veren Ben olurum” hadis-i kutsisinin hükmü gereği ilhamatlar...
Bitkiler ve Hayvanlar
Bitkiler ve hayvanlar kâinatta yaratılmış bir çok mahlukun burada örneklenmesinin haricinde nurdan yaratılan cennet ve cehennem meleklerinin küre-i arzda biçim ...
Duygu
Olgular ve olaylardaki ilişkilerimiz sonucunda sezgilenimlerimiz ve akletmelerimizle etkilenişlerimizde oluşan, tepkisel olarak bize sezgi ve akletmelerimize yö...
Vahdet-i Şuhud
Vahdet-i Şuhud birliğe şahid olma anlamına gelir. Aslında ise mevcudattaki vahdette Hakk’ın varlık tavırlarına şahid olma anlamında kullanılır. Bu bağlamda şuh...
Rabb-ül Erbab
Rabbler Rabbi anlamına gelen Rabb-ül Erbab, Cenab’ı Allah’ın bütün subuti sıfatlarında melâike tavırlarında varlar üzerinde hüküm verdiği, melâikesine aşkın dir...
Kötü Ahlak
İnsanın fıtratının gayesi dışında kendisini Hakk’a örten, kendisine zulüm ettiği her türlü günah ve masiva hâllerine inad, şımarlıklık ve yalan vb üzeri tavırla...
Vefa
Vefa, kulun vicdanen minnet hissiyatı ile muhabbet ve dostlukta sebat etmesidir. Vefada kul, vicdanen Hakk’a ve O’nun sevdiklerine meyillidir....
Telvin
Sufinin seyr-ü seferde Hakk’ın tecelli ve zuhuratı ve sebep ve vesile dairesinde karşılaştığı durumlara göre hâllerinin değişmesine telvin denir....