Yerde Adem – Gökte Adem nedir?

İnsan Hakk tarafı olan ruh ve nur ile göklerde, beden tarafı ile de küre-i arzdadır. İnsan göklere ve yerlere cem’ olmuş hâli üzeri Hakk’a, Hakk’ın nur tecellisi ile yükselir ise eğer ruhaniyeti ile göklerde beden kaydından bağımsız olarak seyirde varlık bulur; gönülde böylesi halk ediş ile ruhun şuur olarak suretsizliğinde nurani olarak insanlık sureti bulan ruh, melâike yoğunluğu ile yeni bir vücud edinir.

Bu insanın, göklerde bedenden bağımsız Hakk’ın nuru ile ve melâike tavırlarıyla vücud buluşu durumudur. Erenlerin “Cennette insanlar nurdan vücudlara sahip olacaklar” sözünü bu bağlamda düşünmek ve bilmek gerekir.

İnsan bedende dünya ile doğar; gönülde halk edilişi ile de nur ile doğar. Bedende insan, göklerde melâike yoğunluğu ile edindiği insanlığının küre-i arzda iz düşümü gibidir. Bu bağlamda erenler, ayan-ı sabiteleri de işaret ederek ”her gölgenin bir hakikati vardır” demişlerdir.

Bedende insan, göklerdeki insanlığından melâike düzeyinde etkileşiminden bağımsız hareket edemez. Hakk’ın melâikesi ile varlık bulmuş ruhani ve nurani düzeyde insan, küre-i arzda iz düşümü misali olan bedenin ayakta tutucusu ve varlık sebebi olarak evveldir; ayrıca bedendeki insanlığının gelecekteki sonucu olarak akibeti olan ahirdir. Cennetteki yaşamın sonsuz ve harikulade oluşu insanın ruhaniyeti ile nurani yaratılışından dolayıdır.

Ademiyetin bedensel durumundaki süfli halk edilişine süfli melekler secde eder. İnsanın göklerde ulvi halk edilişine ise ulvi melekler secde ederler. Böylece “secde ediniz” emri bütün melekler için geçerli olmuştur.

Tasavvuf Sohbetlerimizi ücretsiz dinlemek için buraya tıklayabilirsiniz.

Yerde Adem – Gökte Adem ne demek? Paylaşın:

Sözlük

Ferid-ün Efrad

Ferid benzeri olmayan, yekta, tek anlamlarına gelse de ferid Hakk şahsının yekliği ve benzersizliğinden kinaye ahadiyet içkinliğinde Hakk şahsı için kullanılır....

Sözlük

Haddini bilmek

Had hudud, sınır, çizgi, cürmün sınırı anlamlarında kullanılır. Erenler tarafından haddini bilmek ise, kulun ademiyeti gereği acziyetini bilip mevcudiyetinin ha...

Sözlük

Musâhib

Birlikte bulunan sohbet eden arkadaşlara musâhib denir. Musâhiblik sahiplenmeden kinayedir. Bu sebepten dolayı musâhip, ihvan olan, bir birlerinin kardeşi olan,...

Sözlük

Melami

Fakr ehli, iradesi dahilinde fakir, hor ve hakir bir durumda iken kendisine halk içinde varlık vermeden kınanmış bir hâlde bulunuşu ile melamidir. Buna örnek o...

Sözlük

Fark

Fark kulun değerlendirme, kıyas etme akli melekesidir. Kulun fark melekesi ile feraset melekesinde kavradıklarını değerlendirmesi ayıklığıdır (sahv)....

Sözlük

İnsan Olma Mertebeleri

İnsanlık mertebeleri ademiyet, insan, bir insan ve zat olarak sınıflandırılır. Ademiyet, varlığını yokluktan ibaret olmasına rağmen, varlığını kendinden zann e...

Sözlük

Vahiy

Hakikate ve varoluşa ait söylevlerin, yaşama ait şerri kaidelerin ilahi düzeyde beyan edildiği Hakk Teâla’nın kelamına vahiy denir. Vahyin ilahi olmasının üç t...

Sözlük

Ahd-ü Vefa

Dervişin tövbe ahdinden sonra Hakk’a olan muhabbetinde sebat ile devam etmesine ahd-ü vefa denilebilinir. Lakin ahd-ü vefa, cennete Cenab’ı Hakk’ın ruhlara “B...

Sözlük

Kitab-ı Mübin

Kur’an, hakları ve hakikatleri beyan eden kitap olması ile Kitab-ı Mübindir. Sufilerin zevki fikirlerine göre hakikatleri ve hakikatlere varmanın yollarını anl...

Sözlük

Tarik-i Küfr

Küfür örtme mânasına gelir. Tarik-i küfr hakikate ait bazı bilgilerin, ehli olmayanların anlamaması, ehli olanların ise hem biatındaki imanlarının sınanması hem...

Sözlük'de arayın:
Bu web sitesi İstanbul Tevhid Okulu tarafından kurulmuştur.