Huruf-u Mukatta nedir?
Mukatta, bitişik olmayan, ayrı anlamına gelir. Huruf-u mukatta ayetlerden harf olma düzeyinde bağımsız olarak, içerdikleri anlam itibarıyla ayetlerle bağıntılı olarak anlam kazanan, ayetlere farklı düzeyde anlamlar veren ayet hükmündeki Arabça olan Kur’an harflerine denir.
Elif: Bu harf Hakk’ın şahsına,O’nun ahadiyetine,O’nun her olay ve olgunun başlangıcı olmasına işaret eder. İnsan için ise insanın Hakk-ın sureti üzeri halk edilişi sebebiyle insana ve insanın Hakk’ın varlık nuru üzeri dirilikte Hakk ile yeklikte, herşeylede bir olduğu yek pare mertebesine işaret eder.Bu harf Hakk’ın şahsına işareten şuur ve diriliğin harfidir.
Lam: Bu harf Hakk’ın melâike yoğunluklarında tavırlarda bulunuşuna, melâike tavırları ile âlemlerdeki akla, hikmete, akl üzeri celal ve cemal sıfatları ile canlılık vermesine işaret eder. İnsan için ise Hakk’ın varlık tavırları üzeri canlılık buluşu, akl etmesi ve Hakk’a Hakk’ın rububiyeti üzeri yükselişine işaret eder. Bu harf aklın, hikmetin başlangıcının, Hakk’a yükselişin, Hakk’ın tavırlar olarak ef’alin, Aliyy olanın, uluhiyetin ve melâikeyi iliyyunun işaret harfidir.
Mim: Bu harf Hakk’ın kudretine, melâikelerine, ve melekleri üzeri veche ve suretleri olay ve olgularda toparlayışına, noktalayışına (sonlandırma) ve noktalayışı ile beraber yeni bir tavırda biçimleyişine işaret eder. İnsan için ise insanın Hakk’ın ilmi irfan ve ilmi kudret nefesiyle varlık buluşuna, gerçek yaşamı buluşuna ve böylece insanlığında kudret üzeri toparlanışına kemâlet buluşuna işaret eder. Bu harf kudretin, mamuriyetin, toparlanışın ve veche ve suretler üzeri mümkinler dairesinde belirişin ve hamd’in harfidir. Ayrıca bu harf sahibi insanlar kudret üzeri hareket ettiklerinden metin bir karakterde metih üzeri yaşarlar.
Sad: Bu harf Hakk’ın zatı, sıfatları ve fiilde tavırlarında sübhanlığına işaret eder. Bu da Hakk’ın samed esmasına karşılık gelir. Ayrıca bu harf kavil âleminin birliğine, iç ve dış âlemlerin döngüsüne işaret eder. İnsan için ise, insanın acziyeti sebebiyle Hakk’a sığınmanın Hakk’a rücu edişin harfidir. Bu harf Hakk’a sığınmayla rücu ederek Hakk’a varmanın, ruhani olan kavil âlemine vararak orada gezinmenin harfidir. Bu harf samediyetin ve kulun Hakk’a acziyeti sebebiyle sığınarak, uruç ederek yükselişinin, sıddikiyetin, Hakk’a sığınma sonunda koruyuculuğun ve tenzihin harfidir.
Ra: Bu harf Hakk’ın rahmetine, rahmeti üzeri rububiyet sıfatları tavırlarına, mimkinatı rakıp sıfatı üzeri vakitte (zamanda) toparlayışına, gözetlemesine işaret eder. İnsan için bu harf insanın zekasına, kavrayıcılığına, ferasetle müşahade gözcülüğünde varolmasına işarettir. Bir sufinin fenâ mertebelerinde muhabbetullahta seyiri bu harf üzeri gerçekleşen Hakk tavırlarında seyir etmekten ibarettir. Bu harf zamanın, görüşün, zekanın, farka gelmenin harfidir. Ayrıca bu harf rizkın, bereketin, rahmetin adalet sıfatı üzeri taksim edilişinin işaret harfidir.
Kaf: Bu harf Hakk için kudretine ve kudretin kelamda ve kelamın melek suretlerinde (ayan-ı sabite) biçimlendiği kavil âlemine işaret eder. İnsan için ise Hakk ile O’nun nuruyla var olmaya, âlemlerde gezmeye, gezginciliğe, Hakk ile varoluşun kafiliğine işaret eder. Bu harf kudret üzeri üstün oluşun, büyüklüğün, Kadir ve muktedir oluşun, kavil âleminin, Hakk ile varolmanın harfidir. Kaf ile mim harfinin işaret ettiği kudret arasındaki fark kaf ile Hakk’ın kudreti, mim ile de mümkinlerde bulunan, mümkinler üzerinden beliren ve görünen kudret işaret edilir.
Ha: Bu harf Hakk’ın nuruyla olan diriliğine (Hay) Hakk’ın nurları ile halk edişi nefesinde (fiil üzeri) bulunarak iradesi doğrultusunda dilediğini mevcuda getirişene işaret eder. Bu harf insan için ise Hakk’ın kudret nefesiyle, meşreblerin insanda noktalanışına ve insanın Hakk’ın melâike tavırları üzeri hayat bularak Hakk’tan nefeslenişine işaret eder. Bu harf Hayylığın (dirilik), Hakk ile varoluşun, tasarrufun ve tohum misaliyle her şeyin birbirinin başlangıcı ve uzantısı olduğunun, hikmetin, hakimiyetin, Hakk’ın vahidiyeti üzeri tevhidin harfidir.
Ya: Bu harf Hakk için hayat sıfatında mevcudatına verdiği dirilikte, onlar üzerinden Hayy (diri) olarak ilahi tavırlarda bulunuşuna işaret eder. İnsan için ise insanın Hakk ile dirilik bulmasına, insanın maddenin zulmetinden (karanlığından) Hakk’ın nuru ile feraset buluşuna ve zulmetten beri olarak nur ile hayat bulmamız gerektiğine işaret eder. Bu harf hayat sıfatı üzeri Hakk’ın nuruyla Hakk ile yakinlik bulmanın, O’nun lütuflarında seyir etmenin işaretçisidir. Ayrıca bu harf, Yakub’un olay ve olguların zulmetinden keşf ile aydınlanışının, Yusuf’un zulmetin sonucunda feraset ile aydınlanışının, Yahya’nın insanların zulmünün sonucunda Hakk ile dirilik buluşunun ve Muhammed Mustafa efendimizin zati tecelli üzeri zulmeti aydınlığa çevirişinin karakterize edildiği Hakk ile yakinliğin harfidir. Ayrıca Muhammedi kemâlata işaret eder. Bu bağlamda Ya, zülmet üzerinden ihya olanların harfidir.
Ayn: Bu harf Hakk için nurunun diriliğinde şuurda görücülüğüne işaret eder. İnsan için ise insanın Hakk ile hissiyatları ve algılarının sonucunda bilme melekesiyle görücü olduğuna işaret eder. Ayrıca Hakk ile görücü olan insanın, iman ile âlemlerde Hakk’ı müşahade edeceğinin işaretçisidir. Bu harf insanın kendinde müşahade ile âlemlerden âleme seyir etmesi sebebiyle (alemler seyri) her âlemin insanın istasyon misali bir seyir durağı olmasından dolayı âlemleri müşahade ettiğini işaret eder. Böylesi âlemler seyrinde insan, meşrebler üzeri âlemlerin yaşantısında karakterize oluşu hâlleri üzeri belirdiği için âlemler kuşağıdır. Bu harf bu düzeyde âlemleri kuşanmış olan insanın, meşrebler üzeri âlemler kuşağı olarak seyrine işaret eder. Mâna gezgincisi olan erenler de bu harfin işaret ettiği âlemler seyirinde bulunurlar. Bu harf Hakk’ı ayet seyrinde müşahade etmenin ayrıca sezgiye işareten ayan oluş ile bilmenin işaretçisidir.
Ta: Bu harf Hakk’ın uluhiyetine işareten tenzihte Hakk’ı bilmeye ve müşahade etmeye işarettir. İnsan için ise bu harf kötülükten tezkiye olmuş nefsiyle, ihlas ve iman üzeri kuddüs esması tecellisinde bulunan bir insanın üzerinden Hakk nurlarının tecellisi sonucu Hakk’ın, ilahi sıfatlar üzeri tavırlarda küre-i arzda tezahür ettiği Hakk ile varlık bulan insan-ı kâmil mertebesine ve sıddikiyet ahlakında bulunmaya işaret eder. Bu harf âlemlerde Hakk’ın sıfat, esma ve ayet tavırlarında tezahürüne ve O’nun sıfat, esma ve ayetleri üzeri teşbihen tenzihde müşahadede tesbih etmeye ve insan-ı kâmil üzerinden Hakk’ın irfan ve kudrette tezahür edişine işarettir. Ayrıca bu harf Hakk’ın uluhiyeti üzeri tavırlarına, nuruyla hükm edişine işaret eder. Bu harf tenzih ve teşbihin harfidir. Kur’anda, Tuva vadisinde, tur-i sina dağında Hakk’ın nuru ile hüküm üzeri tecelli edişi de bu harfin işaret ettiği bir durumdur.
Sin: Bu harf Hakk’ın irade-i külliyesi doğrultusunda âlemleri hikmetle ikame, idare ve idame edişi üzeri toparlayışına işaret eder. İnsanın ise ihlas üzeri Hakk’ın nur nefesiyle feraset ve tasarrufta, Hakk’ın sıfatları üzeri toparlanışına işaret eder. Tasarruf hâli üzeri âlemlere tesir etme gücüne sahip olma, simyaya vakıf olma bu harf ile işaret edilir. Bu harf tesir üzeri tasarrufta simyaya vakıf olmada ve ferasetlede sinelerdeki hâllere vakıf olmada toparlanışın harfidir. Zaten bu harfin işaret ettiği melâikedeki tavır değişiklikleri üzeri Hakk Teâla, Rabb-ül erbab olarak âlemlere hüküm eder. Hz. İsa, Hz Süleyman, Hz. Yusuf, Hz Musa, Hz İsmail vb peygamberlerin feraset ve tasarruf kuvvetlerinde âlemlere tesir etme güçleri bu harf ile işaret edilir. Bu harf Hakk’ın ihsanının ve kuluna verdiği tesir edebilme kuvvetinin bereket harfidir. Ayrıca Sin teslimiyetin, Müslim olmanın harfi ve iman ile tesbihde hatm-i meratip ederek Hakk’ a yakinlikte toparlanarak ihsana ermiş olmanın harfidir. Melâikenin âlemlere tesir edişi de bu harf ile işaret edilir. Nas’ın (insanın) ünsiyette tesir edilen ve tesir edebilen düzeyde her an değişimde benlik düzeyinde kalbte toparlanarak var oluşu da sin harfiyle işaret edilir. Bu bağlamda Sin ilişki (ünsiyet) üzeri insan olmanın işaret harfidir. Bu harf insanın hem edilgen hem de etken olduğunun işaret eden bir harftir. Zaten insanlığın kendisi de tarihi boyunca etken ve edilgen olarak mevcudiyet bulmamış mıdır!
He: Bu harf Hakk için Hakim sıfatı gereği halk ettiğini irade-i külliyesi doğrultusunda hikmet üzeri var kılışının sonucunda şahsının sıfat, esma ve ayet tavırlarında tecelli ve tezahürde belirişini işaret eder. İnsan için ise Hakk’ın Halk edişiyle beraber mevcut kıldıklarını asıllarına rücu ettirişi, kendisine döndürüşü sebebiyle mevcudiyetiyle Hakk’dan aldığını Hakk’ın geri alması ile Hakk’a geri verişi nefesine işaret eder. Ha aldığını geri verme, hayr üzeri fıtratı gereği Hakk’a dönme, Hakk’a dönüş ile hüsniyet bulmanın harfidir. Ha Hakk’a dönüşte ve Hikmet üzeri Hakk’a yükselişte Hakk’ı ilahi tavırlarında tevhidte O’nu müşahade etmenin harfidir. Ha ile hikmeti üzeri Halık olan Hakk’a tevhid üzeri bakılır. He ile ise âlemlerde ilahi tavırlarda olan Hakk’a tavhid üzeri bakılır. Ha Hakk’dan gelişe, He ise Hakk’a hüve esması üzeri dönüşün harfidir.
Kef: Bu harf Hakk için “kün” (ol) emri ile halk edişine işaret eder.Hakk evvela bu harfin işaret ettiği hayal sultanında ilahi sıfat tavırlarını vechelendirişini ve bu doğrultuda melekler düzeyinde ilk suretleri (ayan-ı sabiteleri) var eder. Bundan sonra melâikesi üzeri âlemleri var kılar. Bu harf Hakk’ın kelam sıfatında nuruyla herşeye ruhani düzeyde anlam verdiği mâna’nın harfidir. İnsan için ise düşünce melekesi üzerinden Hakk’ın kelamına erişine işaret eder. Bu harf “kün” emri üzeri kelamda halk edişin, ilmi ledün’un, mâna melekesinin, ruh ta anlam bularak var oluşun, Hz. Musa ve hususen Hz. İsa’nın Hakk’ın kelam sıfatındaki tecellilerinin mâna seyrinde bulunuşlarına işaret eder. Hz. Musa mertebesinde Kef, aynel yakin kelam üzeri Hakk ile muhabbet sonucu halk’a rücü edişin, Hz. İsa mertebesinde Kef, hak-el yakin ilahi kelam üzeri halk üzerinden Hakk’a rücu edişin seyrinde bulunmaya işaret eder. Hz Hızır mertebesinde ise Kef, hak-el yakin olarak ilahi kelam ile haklar üzeri anlam bularak olay ve olguların kader bilgisi doğrultusunda Hakk’a hizmet etmeyi işaret eder. Hz Süleyman’da ise Kef, hikmet üzeri âlemlerdeki mahlukatın kelamlarına vakıf olmaya, sembolik dil üzerinden edilen kelamın anlaşılmasına işaret eder. Ayrıca Kef harfin, mâna melekesine iye olarak iyilik, doğruluk, güzellik irade idealarının, ashab-ı kehf olarak karakterize edilişinin işaret harfidir. Bu harf anlatılanlar doğrultusunda ehlince bilinmelidir ki musavvir esması doğrultusunda biçim verişin, ruhun, mânanın, kürs-i alanın ve irade idealarının harfidir. Kelam bu harf ile işaret olunur. Ayrıca bu harf dilde gerçekleşen şükrün de işaret harfidir.
Nun: Bu harf Hakk için melâikey-i nokta (illiyun) düzeyinde Hakk’ın nuruna işaret eder. Ayrıca halk âlemlerinin melâikey-i nokta ile yazgı düzeyinde ikame, idare ve idame edilişinin işaretçisidir. İnsan için ise halk edilmişlerin, insana rücusunu işaret eder. Bu harf ayrıca insanın halk cihetiyle nebi resul üzerinden Hakk’a rücusunu işaret etiğinden dolayı nübüvvetin ve nebiliğin harfidir. Bu harf, yaratışta herşeyin özde nur ile, ilişkide bir birleri ile var oluşunun, toparlanışının harfidir. Hakk’ın nuru ve Hakk’ın halk âlemlerini toparladığı nas’ın da harfidir. Ayrıca nun Hakk’a halkediliş üzerinden zorunlu olarak dönüşün de harfidir. Çünkü Hakk “kün” dediğinde her neyi var etti ise, o şey O’nun için olarak zamanda O’na dönüştedir, anda ise O’na dönmüştür.
Kaf, kudretin kelamda biçimlenişi sebebi ile Kef harfinde biçim kazanır. Bu da kudret üzeri olan Hakk kelamının doğrultusunda, Nun harfinin işaret ettiği Hakk’ın nuru ile mümkinlerin halk edildiğini işaret eder. Zaten ““kün” emri de anlatılan bağlamda Kef ve Nun’dan ibaret olan bir kelamdır. Bu sebepten dolayı erenler için mümkinler düzeyinde var olan mevcudat, Hakk’ın kelamından ibarettirler. Bizler Hakk’ın zatında nuruyla, anda oldurttuğunu (var kıldığını), O’nun nurunun sıfat tavırları üzeri vakitte yaşarız. Nun nuru, nur ile var edişi ve Hakk’a davet olarak dönüşün harfidir. Kef, nurun melâike düzeyinde veçhelerde ve suretlerde biçimlenişin harfidir. Nun ile Kef, bu bağlamda ele alındığında “kün” emrinin hakikatini işaret eder. Bu da halkedişin aynı zamanda Hakk’a dönüşü içerdiğini bize işaret eder.
Huruf-u muakkatta dahilinde ba, vav, ya elif, lam elif de ehlince önem arz ederler.
Ba: Bu harf Hakk’ın vahidiyeti üzeri bakiliğine ve halka, ikiliğe aşkın varlık olarak birliğine işaret eder. İnsan için ise Hakk’ın ilahi tavırları ve mümkinatın insan da meşrebler olarak karakterize oluşun sonucundaki ben olmasına işaret eder. Bu harf tevhidin değil Hakk’ın cem-ül ezdad olarak ilahi tavırları ile mümkinatta ikilikteki birliğinin, bakiliğinin, batınlığının harfidir. Zaten Elif’ten sonra halkı işareten Ba’nın gelişi, halk üzerinden de Hakk’ın aşkın varlık oluşu, Ba’daki anlam içeriğinde işaret edilir. Ehlince Arabça’da bütün harfler elifin biçimlenişinden ibarettirler. Bu bağlamda Ba, Hakk’ın ikilikteki birliğine işaret eder. Lakin Ba, diğer harfler gibi Elif’i kendinde sırlar, yani Hakk şahsı ile âlemlerde hazırdır ama halkta sırlandığı için, halkın O’nu göstermemesi sebebi ile gizildir.
Vav: Bu harf Hakk’ın varlığına, vahdaniyetine, kudret üzeri halkın mevcudiyetine varlık veren, mevcudiyeti idare ve idame eden veli, vali oluşuna işaret eder. İnsan için ise bu harf Hakk’a vuslat etme sonucunda vasil olan kulun Hakk’ın nuru üzeri ahlak, feraset, ve tasarrufta velayet buluşuna işaret eder.
Ya Elif: Ya elif Hakk ile zati tecellide varlık bulmaya ve yek pare makamına işaret eder.
Lam Elif: Hakk’ın şahsı üzeri âlemdeki vahdete, Hakk’ın melâike tavırları üzerinden Hakk’a miraç etmeye ve vasil olmaya işaret eder. Bu harfin işaret ettiği seyirde Hakk’ın melekleri üzerinden Hakk’a miraç edilir.
Huruf-u mukatta üzerinden anlatılanlar bağlamında harfler, Hakk’ın ve insanın Hakk ile olan ilişkisinin kelamda dillendirilişinin ve bu dillendiriliş üzerinden dil ile Hakk’ı, tavırlarını ve O’nun insan üzerindeki tecellisinin müşahadesini sağlayan, bu bağlamda ontolojik olan melâike yoğunluğunda canlılığı bulunan melekelerimizdirler. Bu bağlamda huruf ilmi, varlıkta, yaşamda karşılığı olan olay ve olgular üzerinden biçimlenir. Erenlerin ebced ve huruf ile hakikat sırlarının keşfedilebilineceği beyanlarını da anlatılanlar doğrultusunda anlamak gerekir.
İman eden herkes kendi dilinin ontolojisi temeliyle Hakk’ı, dili üzerinden kelam sıfatında bulur, anlar ve böylece O’nu müşahade eder. Hususen belirtmek gerekirki Arapça üzerinden biçimlenen Kur’an dilinde her harf ahlakı olan karakterize olduğu anlamın işaretçisi olarak kelimelere ve cümlelere anlamlar düzeyinde biçim verirler. Bu biçimde Kur’an dili üzerinden Kur’anı anlamak kendi başına bir zevktir.
Huruf-u Mukatta için anlattıklarımız üzerinden zevk ehlinin huruf-u mukatta’nın geçtiği Hakk’ın esmalarını ve sureleri anlamaya çalışması yerinde olur. Huruf-u mukattanın yukarıda anlatılan anlamlarının dışında rakamsal değerleri üzeri, zikr edildikleri surelerde bulundukları harf dizgesine vb bir çok duruma göre anlam içerikleri vardır.
Kur’an harflerini ehli olana farklı düzeylerde anlanlandırmak adına erenlerden gelen bereket üzeri huruf çark dairesi anlamı doğrultusunda aşağıda seyir mertebeleri üzeri anlamlandırırsak:
1. Çark açılımı (genel anlamda Zat’a bağlı açılımdır.)
A = Elif = A1 = 1 = Zat
Ha = H1 = 6 = Çekirdek (Nefes alış)
Ra = R = 10 = Zaman
Sin = S1 = 12 = toparlanış
Sad = S2 = 14 = Kapı (Geçmek Kapısı)
Ayn = A2 = 18 = İstasyon
Kaf = K1 = 21 = Kapı (Olmak Kapısı)
Kef = K2 = 22 = İsa (Mâna, Ruhta var oluş)
Lam = L = 23 = Canlılık buluş
Mim = M = 24 = Belirleniş
Nun = N = 25 = Kalem - Kudret -Varolura gelme
Vav = V = 26 = Vücut buluş
He = H2 = 27 = İkinci nefes veriş
Ya = Y = 28 = Muhammedi
Ya-elif = 28+1 = 29
2. Çark açılımı (genel anlamda Zat’ın ulvi sıfat tavırlarına bağlı açılımdır.)
A = Elif = A1 = 18 = Tek ve Bir
Ha = H1 = 29 = Nefes veriş
Ra = R = 33 = Varoluş
Sin = S1 = 17 = Bütünsel akıl
Sad = S2 = 26 = İç ve Dış döngü (Alem)
Ta = T = 19 = Canlanma
Ayn = A2 = 6 = Zat, İlk nefes
Kaf = K1 = 28 = Nokta-i Kübra
Kef = K2 = 9 = Kemâlet
Lam = L = 16 = Akıl
Mim = M = 21 = Veraset, Toplanış
Nun = N = 24 =Mürşid-i Kâmil
Vav = V = 41 = Vücud-u Zat, Kadem
He = H2 = 12 = Nefes alış
Ya = Y = 13 = âlemler Kuşağı
Lam-elif = 23 = Melekkut Miracı
3. Çark (genel anlamda Zat’ın ulvi sıfatlarının fiiller üzerinden insanda toparlanışı açılımıdır.)
A= ELİF =A1 = 12 =Zat’ı Hülasa yekpare
Ha = H1 = 33= tohum
Ra = R = 1 = Kün fe yekün
Sin = S1 = 17 = Rab’ül erbab
Sad = S2 = 16 = Ruhani kavil âleminin birliği
Ta = T = 5 = Bağışlayan, nur’u tutan hükmeden
Ayn = A2 = 9 = bilen , gören, yaşayan
Kaf = K1 = 21 = Var eden yaratan
Kef = K2 = 26 = Zamanın şafi’si
Lam = L = 24 = Mülk , Mürebbi , Rabb
Mim = M = 26 = Kudret yaşam
Nun = N = 29 = Gayb’ül gayb
Vav = V = 10 = Sır’ı arş sır’ı arz
He = H2 = 14 = Kürsü yönetim
Ya = Y = 8 = hüküm , Kur’an
Lam-elif = 13 = Vahdet
Tasavvuf Sohbetlerimizi ücretsiz dinlemek için buraya tıklayabilirsiniz.
Huruf-u Mukatta ne demek? Paylaşın:Ayan Olmak
Hakk’ın gaybına ait bilgi, olay ve olguların, müminin feraseti sebebi ile Hakk’ın kendisi ile yani nuru ile göstermesi, duyurması hadisesine “ayan oldu” denir. ...
Müşrik
Hakk’a ve O’nun hakikatine muhalefeten O’na kendi nefsinin beceri ve fiilleri üzeri nefsini, her hangi bir kâinat olgusunu, meleği, cinleri veya kendi elleri il...
Kanâat
Kanâat bir şeye kani olma yani inanma ve tatmin olma hâlidir. Düşüncede kanâat böyle iken yaşamda kanâat, kişinin rızkına razı oluşudur, yani kişinin rızkından ...
Mertebe
Mertebe derece, basamak, paye anlamlarına gelir. Genel anlamda mertebe, Hakk’ın hâl ve makam tecellilerinin değizmez derecelerde sınıflandırılması ve böylece s...
Havass İlmi
Havass hassalar, keyfiyetler ve hususiyetler anlamına gelir. Tasavvufta ilim olarak havass, manevi tesir için uzlet, riyazat veya i’tikafta okunan esma, ayet v...
Makam
Makam bulunulan durumun kalıcılığ, varılarak, durulunacak, kalınılacak yer anlamlarına gelir. Tasavvufta Hakk’ın tecelli ettiği, kokusunu (hissiyatını) veren n...
Uzlet
Uzlet, yalnızlık, yalnız kalma anlamlarına gelir. Tasavvufta ise kulun, 1) yaşadığı dertler sonucu hüznü, 2) Hakk’a yakin gelmek isterken halktan uzaklaşma ir...
Himmet
Kulun eziyet ve sıkıntılarında gına veya buğz ve kabz hâllerinde kendinden iradi olarak veya ilahi bir tecelli sonucunda bütün kuvveti ile Hakk’a yönelmesine ya...
Hâl
Hâl durum, vaziyet, görünüş, tavır, suret, keyfiyet vb anlamlara gelir. Bir şeyin sıfat ve fiilen bulunduğu içsel ve dışsal durumlarının tamamına hâl denir. Ha...
Fenâ Mertebeleri
Fenâ, yokluk, yok olma mânasına gelir. Evliyaullaha göre fenâ seyirleri kulun günah ve masiva hâllerinde fenâ bulması ve Allah’ın ahlakı ile ahlaklanma seyrler...