Vacib-ül Vücud nedir?
Cenab’ı Hakk’ın varlık sıfatları ile mutlaka öyle olduğu, yokluğu mümkün olmayan vücud oluşu ile varlık oluşuna Vacib-ül Vücud denir. Böylesi bir tanımın mantıksal gereksinimi ise mahlukatın böylesi bir mutlakiyet temeli ile var olması zorunluluğundandır.
Bu bağlamda Zat-ı Ahad, kendisinin melâike açılımı ile mahlukatının evveli, mahlukatının ilkeler düzeyinde devindiği ahiridir. Bu sebepten dolayı HakkTeâala kuşatıcı oluşuyla da muahhirdir.
Hakk Teâla mahlukatında nuru ile hazır olması ile evvelleri oluşu ve melâikesi ile onlarda onlara nazır olması ile malukatına aşkın ahir oluşuyla onları ikame, idare ve idame eden varlığının mahlukatı için zorunlu olması sebebiyle Vacib-ül Vücuddur. Bu da O’nun El Samed esmasında anlam kazanır; yani hiçbir şeye ihtiyacı olmadan her şeyin O’na ihtiyaçlı olduğu varlık; mevcudatın tözsel ve tinsel varoluşunun zorunluluğu olan varlık.
O şahsı ile her şeyin mutlak tinsel ilkesidir; nurunun mahlukata cevher oluşu ile mahlukatın halk edilişinin sonucunda mutlak tözdür.
Varlığı zorunlu olan anlamında vacib-ül vücud, Hakk şahsının varlık sıfatını işaret eder. Hakk vücud olarak varlığında yokluk bulmayan, değişmez olandır. Değişmez varlık oluşu ile de mümkinatın mevcudiyeti için ihtiyaçlı olduğu sünneti ve ahlakı olan varlık tavırlarında da ilkeler düzeyinde değişmezlik arz etmesi sebebi ile Hakk vacib-ül vücud olarak şahıs düzeyinde ilahtır.
Bu sebepten dolayı kelime-i tevhid olan “la ilahe illallah” vücud olarak zeval bulmayan değişmezlikte, ilkeler düzeyindeki ilahi tavırlarında da adet olarak değişmezlerde tavırlarda olarak nesnel olmayan, mümkinatı varlığına delil kıldığı nesnellik üzerinden ilah olan şahsı işaret eder. Yani kelime-i tevhid ile yukarıda anlatılan bağlamda zatında, sıfat ve fiillerinde değişmezler üzeri olan Hakk Teâla’nın vacib-ül vücud olduğu işaret edilir. Zaten “la ilahe illallah” daki “illallah” tan işareten murad edilen değişmez varlık olarak Hakk’ın şahsıdır.
Bazı ehil, vacib-ül vücuda kıyasen şuhudi görüş tarzında mümkin-i vücud görüşünde de fikir beyan etmişlerdir.
Tasavvuf Sohbetlerimizi ücretsiz dinlemek için buraya tıklayabilirsiniz.
Vacib-ül Vücud ne demek? Paylaşın:Hatem-ül Enbiya
Hatem mühür, mühür olarak kullanılan yüzük ve son mânalarına gelir. Hakk’ı aşikar tebliğ etme ve velayet bulma, nebi silsilesinin zati tecellide Hz. Muhammed e...
Kapı
Kapı, Hakk’a varmak için ve Hakk’ın tecellisinde zuhûruna vesile olan her türlü berzah durumudur. ...
Halifetullah
Allah’ın (c.c.) ilahi sıfatlarının insanda subuti sıfatları temelinde esma ve ayetlerin kişilikte karakterize olması ile insanın O’nun varlık tavırları üzeri ya...
Tecelli-i Zat
Hz. Allah’ın bilinmeyi murad etmesi sonucunda kendisini bilmesi için murad ettiği kuluna iman vermesi ve ibadette gayret ihsanında bulunmasıyla tecelli-i berkid...
Acziyet
Acz, beceriksizlik, iktidarsızlık, kuvvetsizlik, güçsüzlük, yapamamak anlamları doğrultusunda belli bir kuvvet karşısında güç ve melekeleri ile yetersiz kalmak ...
Alp Erenler
Zulüme karşı kâli ve hâli mücadele ve cihad eden, bu sebeple de hicret eden savaşçı erenlere denir. Bu ehile Ebu Zer Gıffari (r.a.) ve Horasan erenleri güzel bi...
Üstünlük veya Büyüklük
Herkesin kendi ilkeleri, ananeleri, temel ihtiyaçları (idare ve idame dahilinde) çıkarları doğrultusunda büyükleri var. Bir var diğer varlara varlık verdiği yö...
Berzah
İki durum arası geçit olan tecellilere denir. Kapı hükmünce bütün âlemler ve mertebeler Hakk’a varmanın ve Hakk’ı müşahede etmenin nesneleridirler. ...
Nasihat
Nasihat, tavsiye ve ihtar anlamına gelen kelama denir. Dinde ise Hakk’ın buyruğu üzeri, Hakk’ın buyurduğunu hayra yönelten, şerrden men eden olarak nefislerine...
Bereket
Bereket bolluk, çokluk anlamına gelir. Tasavvuf ehli bereket silsilesi üzeri el tutma ile silsileden gelen feyz bolluğunun pirden, pirin muhabbeti coşkunluğund...