Akıl nedir, Akıl ne demek?
Aklı bağ kurma veya ilişkilendirme mânasına gelir.
Farklı hususiyetleri, farklılıkları üzerinden ilişkilendirme sonucu fikir edinme veya görüş edinme eylem melekemize akıl denir.
Bilimde akıl, farklılıkları ayrıştırıcı olarak ayırt etme biçiminde bulmaya dayalı analitik olarak işler (parçalayıcı ve parçacı). Felsefede akıl, filozofun düşünce ilkesi doğrultusunda şüpheciliğiyle ayırt edici olumsuzlama üzeri ilkesinde olumlama biçiminde fikretmesinden işler. Tasavvufta akıl ise iman üzeri Hakk ilkesi ile sufinin Hakk’ı olumlaması üzeri müşahedesinde fikretmesi ile işler.
Başka bir deyişle akıl kişinin fikir ederken düşüncesinin nesnesini ayırd edici özellikleri ile görüşü ve bu görüş üzerinden düşünce nesnesinin irdelenişi yetisidir.
Aklın mevcudiyetinin sebebi ise Hakk’ı bilmek için ve Hakk’ın ilminin, insanın melekelerinde ibadet üzere özgünleşmesi ile biçimlenerek insanın küre-i arzda halife olması içindir. Hakk’ı aklı ile fikretmeyen kişi Hakk’ın hakikat ve hikmetine örtüktür.
Ehl-i tasavvuf aklı, en aşağıdan en yukarıya kadar mertebelendirmiştir.
1) Akl-ı maaş, kulun nefsani ve bedeni ihtiyaçları doğrultusunda düşünmesi düzeyi,
2) Akl-ı maad, vicdana gelen insanın iman edip Hakk’a dönüşüyle ilim ve irfan üzeri düşünmesi düzeyi,
3) Akl-ı selim, Hakk’a iman eden kulun haklar çerçevesinde iyi ve kötüyü ayırt ettiği düşüncesinde akıl ediş düzeyi,
4) Akl-ı nur, kulun kalbinde tecelli eden nurların feyzi üzeri akıl etmesi düzeyi,
5) Akl-ı ruh, kulun ruhaniyetindeki Hakk ve hakikat bilgisinin tecellisi ile hakikat bilgisi doğrultusunda düşünmesi düzeyi,
6) Akl-ı sultan, kulun feraset ve tasavvuf gücü edinmesi ile ferasetindeki kavrayışla hikmet bilgisi edinişi, hadiselerin iç yüzünü bilmesi akıl düzeyidir. Akl-ı sultana sahip olan bir kulun düşünce melekesi avam ve havasa kıyasen Hakk nuru tecellisi sebebi ile kıyaslanmayacak kadar hızlı gerçekleşir.
7) Akl-ı Küll, bütünsel akıl da diyebileceğimiz akl-ı küll kulun, bütün mevcudata fakr hâli üzeri yek vücud olarak hareket ettiği, farklılıklara aşkın bakışımda bütün mevcudatı bütünde kavradığı akıl düzeyidir. Bu düzeyde akıl düşüncede sükut etmiş, evrendeki akıl ile yani akl-ı kül ile uyumda varoluşun nedeninin ereğinde sulhdadır.
Bunların haricinde insanın tecrübe ve bilgi ile gelişerek akıl etmesine akl-ı mesmu denir.
Akıl ne demek? Paylaşın:Kadim
Lügat tanımı ile kadim; eski, eski zaman, öncelikli olan, başlangıcı bilinmeyen anlamlarında kullanılır. Kadim kavramı içeriği aynı harf kökenlerinden türemiş o...
Fırat’ta Altın Dağın Çıkışı
Salik, yukarıda anlatılan kıyamet alametlerinin sonucunda nefsinde keramet-vaki hadiselerle karşılaşır. Bu da nefsin irade ırmağı olan sembolü üzeri Fırat ırmağ...
Nafile İbadet
Nafile, nafi (menfaatli, yararlı, faydalı) kökünden kinaye mecburiyet olmadığı hâlde fazladan yapılan işe denir. Bu bağlamda nafile ibadet ise farzlar haricinde...
Yetmiş Üçler
Yetmiş ikiler oldukları da söylenir. Hakk’ı yer yüzünde devamlı zikir etmekle memur olan ve böylece insandan kaynaklanan negatif enerjiyi nötrleştiren velilerdi...
Kapı
Kapı, Hakk’a varmak için ve Hakk’ın tecellisinde zuhûruna vesile olan her türlü berzah durumudur. ...
Ferâset (Firâset)
Feres at, kısrak anlamına gelir. Feresten kinaye feraset at yetiştiriciliği, binicilik, süvarilik anlamlarına gelse de zeka atına binmeden kinaye zihin açıklığı...
Korku (Havf)
Korku tefekkürden daha çok tevekkül hâllerine sebeptir. Lakin salik bir müminin tevekkülü de aşk ile ekmelleşir. İlahi aşkı veya şevki olmayanın bu dünyada Hakk...
Bereket
Bereket bolluk, çokluk anlamına gelir. Tasavvuf ehli bereket silsilesi üzeri el tutma ile silsileden gelen feyz bolluğunun pirden, pirin muhabbeti coşkunluğund...
Şey-i Vahid
Hakk Teâlâ’nın her şey üzerinde melâikesi ile nazır, varlığının nuru ile hazır oluşunda varlığına zeval gelmeden, şahsında tek, sıfat seyrinde ise mahlukata aşk...
Cehri Zikir
Hakk’ın esma-ül hüsnasının veya belli ayetlerinin sesli olarak yad edilişi zikrine cehri zikir denir. Bu zikirden murad, talip kulların 1) negatif enerjilerinde...