Hafî Zikir nedir?
Ağız melekesini (konuşma kuvvesi) kullanmadan sadece düşünce melekesi ile yapılan sessiz zikre zikr-i hafî denir.
Zikr-i hafiden amaç; 1) kulun düşünce melekesini kuvvetlendirmek, 2) düşünce melekesi kuvvetlenen kulun, zikir sonucu beyin enerji dalgalarında kuvvetli, imâna içkin pozitif enerji salınımında bulunması, 3) kuldun Hakk nurlarının tecelli etmesi ile düşüncede mâna bularak ilham, hâtır ve doğuşatlar ile irfan bulması, 4) beyinin, bedenin diğer uzuvlarından daha kuvvetli ve latif enerji salınımında bulunduğundan dolayı kulun beyin melekesi ile daha kuvvetli bir biçimde tasarrufta bulunması, 5) kulun ferasetinin daha yetkin olabilmesidir.
Zikr-i cehride kâmil olanlarda cennet nimetleri kerametler olarak tecelli ettirilir; zikr-i hafide kâmil olanlarda ise Arş’ın nurlarının tecellisi veya zat-ı kibriya nurlarının tecellisinde Arş’ın melek minetleri keramet olarak tecelli eder.
Aslında her iki zikir pir terbiyesinde yaptırılmalıdır. Gündüzleri hafî, geceleri ise cehrî zikir yapılması uygundur çünkü gündüzleri zikr-i hafide kul, gündüz melekelerini sükuna getirmiş olarak huzura varır. Geceleri ise gecenin insan ve cinlerin fesadçılarına gündüz olması sebebi ile onların imandan yoksun negatif enerjilerinden ve musallat olacak cinlerin musallat olmalarından kurtulmak için zikrin cehri yapılması uygundur. Çünkü hafî zikirde kâmil olmamış bir insan için cehri zikir, kulun koruyucu pozitif enerji oluşturmasına yardım eder.
Cehri zikir kulu imanda motive etmesi sebebiyle hem rahatlatır hem de korkularından yana cesaret bulmasına sebep olur. Yalnız kalan korkak insanlara rahatlıkla tavsiye edilebilinir. Hafi zikir ise rahat uyuyamayanlara rahmetin bereketinden dolayı tevsiye edilebilinir.
Lakin zikirden amaç Hakk’ın nuru ile tecellisine varmaktır. Kendi menfaatlerimiz için zikir edilmemesi uygundur.
Melekler ki karşılık beklemeden Hakk’ı zikirdeler; biz insanlar olarak niyetimizde Hakk’ın rızasını gözeterek melekler kadar olamayacakmıyız.
Tasavvuf Sohbetlerimizi ücretsiz dinlemek için buraya tıklayabilirsiniz.
Hafî Zikir ne demek? Paylaşın:İrfan
İrfan, kulun kalbinde Hakk’ın nurani tecellisi sonucu bulduğu gerçeklik bilgisinde (hikmet bilgisi) bilmenin zevkinde olduğu hikmete vakıf olma kadim bilgisidir...
A’yân-ı Sabite
Ayân aşikar, beli, görülebilen anlamlarına gelir. Ayan-ı sabite ise görünür olan mahlukatın varoluşunun asli nedeni olan, ulvi âlemdeki sabit (duran değişmez o...
Hüsn-ü Zann
Olay ve olgulardaki ilişkilerde Hakk’tan emin olarak, iyi niyette bulunarak genelde hak üzerine olumlama durumunda bulunduğumuz hâle hüsn-ü zann denir. Kişi hüs...
Acziyet
Acz, beceriksizlik, iktidarsızlık, kuvvetsizlik, güçsüzlük, yapamamak anlamları doğrultusunda belli bir kuvvet karşısında güç ve melekeleri ile yetersiz kalmak ...
Esma-i Hass
İnsanın üzerindeki melâike açılımında (ki bu ruh meleği veya Hakk’ın nurani tecellisidir) oluşan nurdaki kuvvet akışının salınımında melâikenin (enerji veya kuv...
Mertebe
Mertebe derece, basamak, paye anlamlarına gelir. Genel anlamda mertebe, Hakk’ın hâl ve makam tecellilerinin değizmez derecelerde sınıflandırılması ve böylece s...
İrşad
Taliplerin, Hakk’ın varlığından yana hakikatten haberdar edilmesinin, Allah’ın ahlakı ile ahlaklanmasının doğru yolunda yaşamaya sevk edilmelerine irşad denir. ...
Felek
Her an devir eden gezici gök âlemlerine felek denir. Felekler, feyz-i mukaddesin açılımına sebep insanın feyz-i mukaddes düzeyindeki etkileşimlerinin berzah kay...
Riyâzat
Bedende Hakk nurunun tecellisi, nefsin Allah’ın ahlakı ile ahlaklanması, aklın daha rahat tefekkür edebilmesi, nefsin riyada kırılarak Hakk’a rücu etmesi için b...
İçsel Gök Katları
Lahud / Uzayın içsel oluşu durumu. Hahud / Uzayda, uzaya içkin Hakk nurunun vücud okduğu mertebe. Emir / Melâike-i İlliyun âlemi. Ceberut âlemi de denildiği ol...