Nefsini Bilen Rabbini Bilir nedir, Nefsini Bilen Rabbini Bilir ne demek?
Hz. Resulün “Nefsini bilen Rabbini bilir” hadis-i şerifinden kastedilen mâna için erenler iki fırka olurlar.
Bir fırka, bu sözden murad, nefsin her zaman kötülüğü emretmesi sebebi ile nefsinin kötülüğünü bilenin nefsine muhalefet ile rabbini rabbi ile bileceğidir dediler. Diğer fırka ise nefs kişinin şahsıdır, şahıs ise mevcudiyeti ile Hakk’tır, öyleyse nefsini bilen rabbini nefsi olarak bilir dediler.
Aslında birinci fırka yukarıda anlatılan nefs melekesini işaret etmiştir; ikinci fırka ise terbiye olmuş ruh ile ruhlanmış, Hakk’ın nurani tecellisi ile insanın kalbte “Ben” olduğu küre-i arzda nefsi Hakk’ın nefsi olan bir nefsi (şahsı) kast etmiştir. Bu da Hz. Allah’ın Hz. Musa’ya “Söyle onlara Ben olan benden geliyorum” kelamında belirtilen “Ben olan ben” söylevinde işaret edilen nefstir.
Kur’anda “Attığında sen atmadın” (Enfal, 17) , “O kendi hevasından (nefsinden) söylemez”, “Allah’ın eli onların eli üzerindedir”, “Resule itâat Allah’a itâattir” ayetlerinde işaret edilen mir’atı (ayna) Hakk olan Hz. Resul nefsi Hakk’ın küre-i arzda iz düşümü olan nefs hâlidir. Zaten “Sen üstün ahlak üzerisin” (Kalem, 4) ayeti de tefsiren bu mânadadır.
Kişinin nefsini Hakk’ın nefsi olarak buluşu ile vakt iledir. Çünkü Hakk’ın nefsini nefsi olarak bulmak kişinin zati tecelli ile ahadiyet sırrına ermesiyle mümkündür. Bu seyrin dışında yukarıda anlatılan nefs mertebelerinde kul-Hakk ikiliği olduğundan, kulun nefs hâli hile-i Rabbaniden ibarettir.
Nefsinin hile oluşundan, terbiye sonucu kurtulup Hakk’ın kuddüs olan nefsine vasıl olmak gerekir.
Hususen belirtelim ki nefs insanın, insan olarak varoluşunun zorunlu mevcudiyet mertebelerindendir. Böylesi eşyaya düşkün bir nefsimiz olmasaydı eğer ya ruhta melek olurduk ya da bedende bitki veya hayvan.
Hakk Teâlâ her neyi var ederse, ona kendi nefsi ile var ettiği bir nefs hâli verir. Bu da halk edilenin halk edildiği biçimde kul olmasına sebeptir.
Bizler de bize verilen ruhtan ayrı ruh ile bedende, bedenin bütünselliğinde var olan nefsimizin irade melekemiz olması ile eşyaya rabet eden bu rabet sonucunda küre-i arzda Hakk’ın halifesi olmaktayız. Meleklerin “Ya Rabbi, orada bozgunculuk edecek, kan dökecek birini mi halkedersin?” (Bakara, 30) ayetindeki sözleri insan nefsinin eşyaya bakan ve eşya ile varlık bulan tarafına işaret eder.
Fizyolojik olarak nefs latifesini, hücre organeli olan mitakondrialar üzerinden araştırmak yerinde olur.
Algıda lezzat hissiyatı, algıda seçicilik mahiyetinde, nefsin irade melekesi olarak kişilikte karakt"erize olmasına sebeptir.
Psikolojide ruh hastalıkları denilen şey, aslında nefs hastalıklarıdır, çünkü ruh bedende olmasına rağmen kudsidir. Tasavvufdaki terbiye nefs terbiyesidir, ruh terbiyesi değildir; nefs terbiyesi ile, ruhta var olma terbiyesidir.
Nefsini Bilen Rabbini Bilir ne demek? Paylaşın:Nübüvvet
Nübüvvet, nebi olmak, nebilik anlamına gelir. Lakin aslen nübüvvet, Hakk’ın nebisi (haber getireni) olmakla alakadar, nebiliğe ait hususiyetler üzeri bulunmaya ...
Zevk
Kulun irfanda Hakk’ın bildirmesi ile bilmesinin huzurunda bulunuşudur. Bu bağlamda zevk, mânada kavrayış olarak bilmenin neş’esidir....
Tevhid
Vahidten kinaye ile birleme mânasına gelen tevhid, bir olan Hakk’ı bütünde, bütûnda olan varlık olarak mevcudiyetindeki seyri üzeri fiilde müşahede etmektir. T...
Tecelli-i Zat
Hz. Allah’ın bilinmeyi murad etmesi sonucunda kendisini bilmesi için murad ettiği kuluna iman vermesi ve ibadette gayret ihsanında bulunmasıyla tecelli-i berkid...
Kanâat
Kanâat bir şeye kani olma yani inanma ve tatmin olma hâlidir. Düşüncede kanâat böyle iken yaşamda kanâat, kişinin rızkına razı oluşudur, yani kişinin rızkından ...
Mücadele
Salikin kendi nefsinin heva ve zanları üzeri Hakk’a tevhid üzeri yaşaması ile vuslatına engel, imtahan teşkil eden her türlü olay ve olguyu bırakma, savma ve on...
Rücu
Yöneliş de diyebileceğimiz rücu, iman ile Hakk’a yöneliştir. Bu yöneliş bir nevi aslına dönüş olarak tövbedir. Kulun başına gelen yaşadığı her türlü olay ve ol...
Peygamberler ve Melekeler
Küre-i arzda cemaddan cinlere kadar ne varsa insan ahlakında insanın halkiyetinde cem’ edilmiştir. İnsan bu cem’ edilişin halk tarafının dahilinde ulvi tarafı o...
İcad
İcad mevcuda getirme, bir şey oluşturma sonucunda meydana getirme anlamlarına gelir. Ehlince icad, Hakk Teâla’nın zatı ile sıfat ve esma tavırlarını ve bu tavı...
Tecelli
Kalblere iman veren Hakk’tır. Hakk bir kalbe iman verir ise eğer, iman verdiği kalbe sahip kuluna, âlemlerin ve kulunun Hakk’ın kendisinin kendi varlığının sıfa...