Nefs nedir?
Nefs, zat kavramı gibi şahıs anlamında kullanılsa da Zat’ın iradeye içkin tavır üzerinden fail olduğu şahsi durumunu anlatır. Şahıs olarak zat kendinde varlıktır. Zat iradi olarak fail oluşu ile nefs olur. Bu sebepten nefs iradede fail olan zattır. Zat iradede fail değil ise eğer sadece zattır.
Lakin tasavvuf dilinde nefs, anlatılanın dışında kimilerine göre insanın şahıs hâlini ifade eden kimilerine göre ise insanda ruh gibi bir latife olan insan unsurudur.
Bu fakihin zevkine göre ise nefs, ruh meleğimiz dışında, Mikail meleğinin kutbu altında iş gören, irade düzeyinde mevcudiyet bulan melekemizdir. Ruh melek, nefs ise bir çok melekemizden bir tanesidir. Bu melekemiz melek tabiatlı olmadığından ruh ile karşılaştırılmamalıdır. Ruh ise melek tabiatlıdır. Kur’anda “nefsim bana böylesini hoş gösterdi” (Taha, 96), “nefsinin ona neler fısıldadığını da biliriz” (Kaf, 16) “nefsiniz size kötülüğü emreder” ayetleriyle kastedilen nefs durumumuz da budur. Ayrıca kalb düzeyinde şahıs olarak varoluşumuz nefs hâlimiz ise “içlerinde nefslerine zulmedenler var” (Fatr, 32) ayeti ve benzer ayetlerle işaret edilen şahıs düzeyindeki nefs mertebemiz işaret edilir. Ehlinin bu doğrultuda nefsi anlaması uygundur.
Ruh meleğimizle Hakk ile ünsiyet buluruz, nefs melekemiz ile de halk ile ünsiyet buluruz. Halk ile ünsiyette iken nefs melekemiz keyfiyetler düzeyinde güçlenir bu da ruh meleğimizin Hakk ile ünsiyetini keser ve Hakk’a örtünmemize sebep olur. Hz. Adem’de olduğu gibi Hakk’ın ruh nefesi Hz. Adem’de can meleği olunca Hz. Adem canlanıverdi. Hz. Adem ne vakit ki kendisinden olan suret üzeri bulunan Havva’ya, suretler üzerinden hevasına yöneldi yani irade melekesi sonucu oluşan keyfiyete yöneldi, ruh meleğinin arılığından soyundu, heva ile Hakk’a örtündü.
Bu sebepten dolayı her nefs heva melekesine döner; heva melekesi ile insanda ruh meleğinin tabiatına aykırı irade melekesi olarak ayrı bir düzeyde var olur.
Bu sebepten dolayıdır ki Hakk Teâlâ “Kim ki nefsine düşman olur, Bana dost olur, kim ki Bana dost olur, nefsine düşman olur” buyurmuştur.
Hususen belirtmek gerekir ki Hz. Adem masumiyet melekesidir. Lakin nefsin açığa çıkışına sebep ilk heva suretler üzerinden varlık bulmasındandır.
Tasavvuf Sohbetlerimizi ücretsiz dinlemek için buraya tıklayabilirsiniz.
Nefs ne demek? Paylaşın:Cûş
Salikin kimi zaman muhabbet hâli sebebi ile kimi zaman ise cehri (sesli) yapılan zikirler sebebi ile içi içine sığamıyormuşcasına coşkunluk göstermesi hâllerine...
Hazret-i Hamse
Ehil olan erenler, Cenab’ı Hakk’ın alemler düzeyinde tecellisini beş hazrette sınıflandırmışlardır. Bunlar: 1) Gayb-ı Mutlak: hahud ve lahud katları olarak Cena...
Tekye
Tekye dayanılan, sığınılan yer demektir. Dergahtan kasıt pirin gönlü olmasından dolayı hem pir evi olan hem de taliplerin ibadet (zikir, farz ibadetler vb) ett...
Meşreb
Meşreb, yaratılıştan gelen ahlak ve huylara denir. Ehl-i tasavvuf için meşreb, insanın halk edilişinin unsurları ve ilkeleri üzeri tabiyatıyla bağlı olduğu uns...
Nazar
Nazar göz atmak, düşüncede bakmak, göz deymesi anlamına gelir. Göz atmak ve düşüncede bakmak anlamları doğrultusunda nazar, kişinin irade melekesi doğrultusunda...
Aşkın
Aşkın kavramı felsefede kullanılan, tasavvufta kulanılmayan bir kavramdır. Lakin tasavvufta tanzih ve teşbih görüşünün temel taşı esma düzeyinde Hakk’ı işaretti...
Nübüvvet
Nübüvvet, nebi olmak, nebilik anlamına gelir. Lakin aslen nübüvvet, Hakk’ın nebisi (haber getireni) olmakla alakadar, nebiliğe ait hususiyetler üzeri bulunmaya ...
Dehr
Dehr zaman, devir, çağ anlamlarına gelir. Ehli için dehr, insan ile vakit farkındalığı oluştuğundan dolayı insanın zaman varlığı olduğu anlamında kullanılır. Bu...
Kutb-ül Cihan
Ahlakı üzeri âleme salına nur ile zamanın otoritesini ve ahlakını oluşturan veliye Kutb-ül Cihan denir. Ve genel olarak Hz. Musa meşrebi üzeri olurlar; bir yönl...
Zikir
Zikir anmak, hatırlamak, yad etmek anlamlarına gelir. Erenler için zikir, O’nu fikretmenin sonucunda ihsan ile hatırlamak, veçhelerinde müşahede etmek anlamına...