Hikmet nedir?
“Oyun olsun diye yaratmadık” (Embiya, 16) ayeti tefsiren Hakk’ın her şeyi olay ve olgular düzeyinde nedenler üzeri halk ettiğine işaret eder.
Bilinmenin nesnesi olan ne-olmak’lığında olgu ve olayların mevcudiyetlerinin varoluşunun tözsel nedenselliği (cevher üzeri halk edişi) varoluşlarının mümkinatta (aklen ve vicdanen kabul edilebilinecek imkan dahilinde olabilmesi durumu) nasıl gerçekleştiği, varoluşlarının iradi bağlamda ne-içinliği’nin bilinmesinin sorgulayışı üzeri düşüncede oluşan varlıksal nedenselliğine bakışım sebebi ile olay ve olguların varoluşsal durumlarına hikmet denir.
Bu bağlamda hikmet, olay ve olgular üzerinden oluşan bilme durumudur da. Çünkü bilen ve kavrayan, hikmetini bildiği olay ve olgunun bilinmesi hikmetinde bulunur.
Bu düzeyde hikmet, bilmenin nesnesi olan olay ve olgular üzerinden edinilen bilginin de nesnellik içermesi sebebi ile bilim ve felsefe insanlarının meşguliyet alanıdır. Bu meşguliyette insan, varlık-bilimsel ve bilgi-bilimsel olarak olay ve olguların varoluşunun nedensellik sorgulamalarında bulur.
Bu düzeyde varoluşsal nedenselliği sorgulanan olay ve olguların hikmeti evrensel yasalarda bulunur ve anlamlandırılır.
Bu yasasını bulma hikmet seyri, bilim adamlarında fiziğin, kimyanın, sosyolojinin, siyasetin vb bilimlerin ilkelerinde ve mantıksal gereksinimi olan mekaniklerinde (değişim, dönüşüm işleyiş) bulma, bilme ve mekaniği üzeri eşyada materyalize etme dönüştürülmesinde bulunma seyridir.
Bu bağlamda hikmet seyri, doğa felsefesinin bilimde biçimlenişidir. Bu da insan hayatının fizik ve kimyanın sonucu olarak sanayi ve teknolojide, sanayi ve teknolojinin sonucu olarak, modernizmde biçimlenerek sosyalize ve konfor düzeyinde eşyada materyalize edilmesi sonucunu doğurmuştur.
İnsan hayatı siyaset ile sosyalize, modernizmin sonucu olan konfor ile de materyalize olmamaktır. Bu da iktisat bilimi çerçevesinde ticaretle ekonomik işleyişin mekaniği ile sağlanmaktadır.
İnsanlığın evrenseller olarak bildiklerini madde üzerinden materyalize etmesi sonucu sosyalizasyonu, insanın tinsel nedenselliğinin hikmetinden fazlası ile koparmıştır. Bu da insanlığın tinselliğinde dibe vuruşudur.
Kanaatim şudur ki insan tinsel nedenselliğine, bu dibe vuruş sonucunda aç kaldığı içindir ki dibe vuruşunda bireysel olarak kurtulma feryadı ile kurtuluş aramaktadır. Bu da hikmetin mekanik cihetinde kalınmasında sebebiyettir.
İnsan zenginlik sonucu menfaatlarda materyalize olmuş yani dünyevileşmiş (sekülerize) yoz dinlerde bu kurtuluşu bulamadığından, dilin ve ritüellerin sembolizmasında cazibe arz eden mistik öğretilere yönelmektedirler.
Bu yüzdendir ki kurtuluş arayan insanlar için islamın menfaatler doğrultusunda siyasette araç edilmesi ile dünyevileştirilmesine dikkat etmek gerekir. (islami milliyetçlik akımları, radikal islam, ılımlı islam, islami kapitalist menfaatçi akımlar, islami terör vb)
İslam olanlar bilmelidirler ki İslam dini, siyasi menfaatler sebebiyle dünyevileştirilemez. Çünkü iman temelli islam ibadetin ve imanın şartları doğrultusunda sosyalize olmayı öngörerek dünyada insanları maddi ve manevi ihtiyaçlarına yönelten, iman ve salih ameller ile sosyal yaşamda kişinin ahiretinde kurtuluşunu sağlar. Bu da insanın halk ve Hakk yönleri ile dünyada tinsel nedenselliğinde yaşamasını sağlar.
Bunun içindir ki bid’atlara dikkat etmemiz gerekir.
Tasavvuf Sohbetlerimizi ücretsiz dinlemek için buraya tıklayabilirsiniz.
Hikmet ne demek? Paylaşın:Gayb
Yukarıda anlatılan doğrultuda Allah’ın gayb oluşunu anlamlandırırsak, algı düzeyinde sünnetullah sebebi ile eşya ve eşyanın tabiatına şahid olduğumuzdan dolayı ...
Esma-i Hass
İnsanın üzerindeki melâike açılımında (ki bu ruh meleği veya Hakk’ın nurani tecellisidir) oluşan nurdaki kuvvet akışının salınımında melâikenin (enerji veya kuv...
Hayâ’
Hayâ’ utanma ile çekinme anlamına gelir. Sufilerin dilinde ise hayâ’, imanın bir cüzü olarak iman eden mümin dervişin, Hakkın her yerde olduğunun anlayışı üzeri...
Fikir
Fikir kulun mâna melekesi ve irade melekesi ile belli bir görüşe sahip olmasına denir. Kulun Hakk’ı fikretmesi ise kulun bilme iradesi doğrultusunda manâ melek...
Vakfetmek
Kulun Hakk’a kendisini adaması ve tevekkülü ile Hakk’a hizmette (ibadet) gayret, mücadele, mücahede ve cihad etmesiyle kendisini, karşılığını beklemeden Hakk’a ...
Mizaç
Mizaç huy, tabiyat anlamına gelir. Hakiki mânası ise meşreblerin karakterize olmuş form ve ahlak biçimine mizaç denir. Mizaç gereği her şey bağlı olduğu sıfatl...
Kürsi-i Âlâ
Algı düzeyinde yerleri, kuantum düzeyinde gökleri kucaklayan insanın Hakk’ın varlık mekânı olmasına sebep veren en temel Hakk kapısı olan beynimize kürsi-i âlâ ...
Tevekkül
Tevekkül, her şeyi Hakk’tan bilen sufinin Hakk iradesine, ilahi emir ve yasaklar doğrultusunda salih ameller üzeri yaşamına yön vererek, teslim oluşu ile Hakk’a...
Hâl-i İstiğrak
Cezbe hâli sonucunda hâl-i istiğrâk oluşur. Bu da Hakk’ın cezbe ile kulunu kendine çekişi ile kendi tecellisine gark edişinin sonucunda sükunette kulunun gözler...
Efrad
Efrat, ferdler, askerler anlamında kullanılır. Sıddik olan, kendini Hakk’a vakfetmiş, ferdiyette Hakk’ı bulan velilere efrad denir. Evliyanın büyüklerindendirl...