Razı nedir?
Hoşnut olmak ve hoşnutluğunda itâat etmek anlamını taşır. Tasavvufta razı olmak Hakk’tan razı olmak ve Hakk’ın kulundan azı olması için kullanılır. Kulun Hakk’ın iradesi doğrultusunda şevkle O’ndan hoşnut olarak O’na itaat edişi Hakk’tan razı olması anlamını taşır.
Kulun Hak’tan razı olduğunu göstermesi şu hâller üzeri gerçekleşir.
1) Kulun mevcudiyetinin her hâlinden memnun olması,
2) Kulun yaşamında karşılaştığı her türlü dert hâlini Hakk’tan bilerek razı oluşu,
3) Kulun dünyevi nimetlerden kanaat, uhrevi nimetlerden ise tevazu ile Hakk’a teslim olarak Hakk’ın rızasını arayışı, rızasında Hakk’tan razı oluşu,
4) Kulun anlatılan rıza hâlleri üzeri Hakk’ın varlığından razı oluşu.
Bu da kulun seyr-ü sefer yaşantısında çilenin kendisinde iken, Hakk’ın “sen Ben’den razı mısın?” kelamının Kur’andaki karşılığı olarak “onlar Allah’tan razı olmuşlardır” (Maide, 119) ayetinin tevil mânası itibarıyla tecellisidir. Bu mertebe nefs-i raziye mertebesidir.
Hakk’ın kulundan razılığı ise Hakk’ın kulun,u rıza hâline kalblere hükmeden olarak getirişi sonucunda; kulunun muhabbet ile yukarıda anlatılan O’nun varlığında ve tecelli durumları üzerinden, tecellisinden razı oluşundan razı oluşudur. Bu da “Kulum, Ben de senden razıyım” kelamının Kur’andaki karşılığı olarak “Allah da onlardan razı olmuştur” (Maide, 119) ayetinin tevil mânası itibarıyla tecellisidir. Bu mertebe nefs-i marziye mertebesidir.
Karşılıklı hoşnutluk (rıza) sebebi ile sulh olur. Bu sulh, Hakk’ın sulhu değil kulun kendi yaşamı ve kendisinden razı oluşu sebebiyle kulda beliren bir hâldir.
Tasavvuf Sohbetlerimizi ücretsiz dinlemek için buraya tıklayabilirsiniz.
Razı ne demek? Paylaşın:Yakinlik (Kurbiyet)
İbadetin sonucu olarak arınmış bir kalb ile Hakk’ı, imanı doğrultusunda müşahede etmenin ve O’na ermenin ve manevi yakinliğin hâl durumlarıdır....
Sebat ve Sabır
Müminin, imtahan edilirken karşılaştığı zorluklara telaş ve feryad etmeden tahammül etmesine sabır denilir. Müminin, Hakk’a vuslat ve hizmet için ayrıca sabrınd...
İman
Allah’ın varlığından ihlâs ile emin olunan manevi hâl durumudur. İman, iman-ı gaybi ve iman-ı şuhudi olmak üzere iki durumda İslam olanda görünür. İman-ı gaybi...
Kutb-ül İrşad
Kutb-ül İrşad, irşad ile vazifeli, zamanının mürşid-i kâmilidir. Peygamberin nübüvvet varisidir. Yüz sene, dörtyüz sene ve bin sene mücedditleri bu makamda kara...
Makam-ı Mahmud
Mahmud, methedilmiş, övülen anlamına gelir. Makam-ı Mahmud ise Muhammediyetin akibeti olarak, Ahmediyete terfi edişidir. Ahmediyet, Şahs-ı Ahad’ın hakikati ile...
Korku (Havf, Haşiyet, Heybet)
İnsanın mevcudiyetine zarar geleceği çekincesine korku denir. Refleks olarak korku hariç, bu korku tanımına girecek olan her türlü korku durumu (ölüm, fakirlik,...
Gönül
İnsan, kalb oluşu mertebesinde şekilsiz olan melâike hâli ile bağlı olduğu meşreb tecellisinde vechelendiği hâl üzeri gönüldür. İnsan kalb mertebesi üzeri gönü...
Yediler
Yediler, mekandan, karalardan sorumlu velilerdirler....
Bürhan
Bürhan kanıt, hüccet, delil anlamlarına gelir. Hakk’ı batıldan, gerçek olanı gerçek olmayandan ayıran akli delile bürhan denir. Bürhan akli olarak kalbi mutmain...
Gözcü ve Gezginci
Feraseti ile mümin kul, Hakk ile âlemleri murakabe ediyorsa gözcüdür. Murakabe ettiği âlemleri gözleyişinde, kavrayarak manevi hâller ile hâlleniyorsa eğer gezg...