Tenzih nedir?

Başta iman-ı gaybi düzeyinde Hakk’ı âlemlere aşkın bilerek O’na noksan bir sıfat yakıştırmama hâline tenzih denir. Lakin hakikatte ise âlemlere aşkın olan Hakk’ı, esma ve ayet üzeri bakışım edinilmesi sonucunda eşyaya gaybet hâlinde iken Hakk’ın zuhura gelişinin iman seyir (müşahede) hâlleridir. Çünkü âlemlerden cüda olma noksanlığında bulunmayan Hakk’ı, âlemlerden gayb oluşumuz ile âlemler ve âlemlerdeki olay ve olguları sınırlı varlık oluşları sebebiyle O’nun varlığına yakıştırmadan, zuhurda O’nu müşahede etmek tenzihtir.

Alemleri ve âlemlerdeki olay ve olguları mevcud durumlarına göre Hakk görmek şirkten olup, onları haklarının dışında görmenin, mecudiyetlerini yalanlamak olduğunu da belirtmek gerekir.

Esmalar ve ayetler, hem Hakk’ın şahsını işaret etmeleri sebebi ile tenzih seyrinde hem de Hakk’ın âlemler üzerinden tecellisini işaret etmeleri ve kavrayışta ilahlık tavırlarında müşahede edilmesinin aracı olmaları sebebiyle teşbihte bulunmanın zorunlu ilkeleridir.

Esmasız, ayetsiz ve sıfatsız teşbih ve tenzih seyrinden, gaybetin cezbe hâli hariç, bahsedilemez. Sıfatlar, esmalar ve ayetler dildeki tevhidin zorunlu ilkeleri olup, iman ile de tevhidin müşahede ilkeleridir.

Anlatılanlar doğrultusunda Hakk, şahsı ile sıfat, ayet ve esmadan münezzeh, lakin sıfat, esma ve ayet tavırları seyrinde sıfat, esma ve ayet ile tenzih ve teşbihte müşahede edilir demek de gerekir.

Sıfatlar, esmalar ve ayetler, Hakk’ı bilmenin epistemolojik (bilim bilgisi) ilkeleri; tevhitte iman ile Hakk’ı müşahede etmek de yaşamanın ontolojik (varlık bilgisi) illkeleridir.

Bu bağlamda sıfat, esma ve ayetler, mevcudatın varoluş nedenselliğinin, melâike düzeyinde fiilde belirişinin ilk örnekleri (arketip) ve mevcudatın varoluşu ile ne-için’liğinin meleke düzeyinde fiilde devindikleri ve yaşayacakları sonuç örnekleridirler.

Bu doğrultuda sıfatlar, esmalar ve ayetler, varoluşun başlangıcının ve sonucunun ilkeleri olarak, yaşamda ise ereğinde seyir edildiği evrensellerdirler.

Hakk bu düzeyde ilkeler üzeri varlık seyrinde mevcudata aşkın varlık olarak vahittir lakin tevhitte bulunmaz. Çünkü tevhid, kesrette bulunan (ikilikte, analitik bakışımda düşünen) kulun birleme düzeyinde, her şeyle bir olan vahidi tavırlarında müşahede etmesidir. Bu da kulun kulluk perdesi üzerinden gerçekleşir.

Kâmil bir tevhid seyri ise kulun kulluğundan düşüncede gayboluşunun yani Hakk-kul ikiliğinde fenâ bularak ikiliğin yokluk buluşu üzeri gerçekleşir.

Tasavvuf Sohbetlerimizi ücretsiz dinlemek için buraya tıklayabilirsiniz.

Tenzih ne demek? Paylaşın:

Sözlük

Fakirlik

Dünya nimetlerinden yoksun, zaruri ihtiyaçlarını yerine getirmekte zorlanan insanlara fakir denir. Fakirlik halk tabiri ile “fakirlik ateşten gömlektir, giyene ...

Sözlük

Tövbe (Tevbe)

Kulun işlediği günah ve yaşadığı masiva durumlarından, pişmanlık üzeri niyette Hakk’a rücu etmesi amelde işlediği günah ve masivalara dönmemek için azm etmesine...

Sözlük

Kader - Kaza

Mevcudatın halk edildikleri mertebelerinde, değişmez hâllerinde değişen varoluş ölçülerine kader denir. Yani her var, varolduğu nitelik ve nicelik durumuna göre...

Sözlük

Cem mertebeleri

Cem’: kulun, Hakk’ı kendinde bulduğu, kendini bulamadığı seyre denir. Hz. Cem’: kulun, Hakk’ın lâ misli, lâ keyfi cennette görünmesinin misali olduğundan Hakk...

Sözlük

Muhabbetullah

Tecelli-i berki ve bütün yakinlik makamlarında kul, Hakk’ın varlık seyrini her hangi bir ilahi tavrı üzeri müşahede edebilir. Lakin tecelli-i zati üzeri devamlı...

Sözlük

Kutb-ül İrşad

Kutb-ül İrşad, irşad ile vazifeli, zamanının mürşid-i kâmilidir. Peygamberin nübüvvet varisidir. Yüz sene, dörtyüz sene ve bin sene mücedditleri bu makamda kara...

Sözlük

İllet

İllet esas sebep, vesile, hastalık, maraz anlamlarına gelir. Genelde mutasavvıflar illet kavramını, hikmetine bağlı olarak olay ve olguların sebep ve vesileler...

Sözlük

Kemâlat

Kemâl olgunluk, erginlik anlamlarına gelir. Kemâlat, olgunlaşmanın sonucu olan mükemmelik anlamında kullanılır. Ehil için kemâlat sufinin sufinin fıtratı gereğ...

Sözlük

Feyz-i Mukaddes

Sufilerin, kâinattaki feleklerin döngüsü üzerinden Hakk’ın sebep ve vesileler dairesinde tecellisi seyrinin ilm-i huzuride belirmesi ile ciraç seyrinde bulunuşl...

Sözlük

Melami

Fakr ehli, iradesi dahilinde fakir, hor ve hakir bir durumda iken kendisine halk içinde varlık vermeden kınanmış bir hâlde bulunuşu ile melamidir. Buna örnek o...

Sözlük'de arayın:
Bu web sitesi İstanbul Tevhid Okulu tarafından kurulmuştur.