Gözcü ve Gezginci nedir?
Feraseti ile mümin kul, Hakk ile âlemleri murakabe ediyorsa gözcüdür. Murakabe ettiği âlemleri gözleyişinde, kavrayarak manevi hâller ile hâlleniyorsa eğer gezgincidir.
Feraset sahibi, insanların niyet ve düşüncelerini, cemallerindeki hâllerini, varsa eğer gözlerindeki hain bakışı, Hakk’ın göstermesi ile görebilir ve bilebilir. Hakk göstermez ise eğer ne görebilir ne de bilebilir.
Feraset sahibi, kendi iç âleminde Hakk’ın nurani tecellisi sonucu Kur’anın işaret ettiği hâl, makam ve mertebeleri murakabe etmesinin sonucunda kavrayış üzeri müşahedede gezme olanağına da sahiptir.
Mümin kulun feraseti Hakk nurunun tecellisi yoğunluğu ve murad biçimine göre değişebilir.
Anlatılan bağlamlarda feraset, Hakk’ın nurani varlığı ile mümin kulunun kalbine tecelli ederek, gözcü, duyucu ve gezici olmasının lütfunda bulunarak nimetlendirdiği kuluna bağışı olan meleke durumudur.
Bu meleke durumu müminin, Hakk’ın semi, basar ve alim esmalarının tecellisi ile gözcü ve duyuculuğu ile kavrayışında gezgin olmasının bineğidir. Ferasette bulunan basar, semi ve alim esmalarında tevhid-i sıfat seyrindedir. Ferasette mümin kul, Hakk’ın nurlarının tecellisi ile ruhun kavrayış ve gözcü bineği olan zeka melekesinde seyir eder. Ferasette mühim olan zekanın Hakk nurlarının tecellisi ile tezkiyesi sonucu yetkinleşmesidir.
Feraset sahipleri bilmelidirler ki her gözcüyü gördüğü ile gözleyen, duyduğu ile duyan, bildiği ile bilen gezgincileri gezen müşahede ehli vardır.
Bizleri gören, gezerek yoklayanlar olur da bizlerin onların gördüğünü gördüğümüzü, bildiğini bildiğimizi, duyduğunu duyduğumuzu; bizde gezdiğini kendisinde gezerek müşahede ettiğimizi bilen pek olmaz. Lakin bizleri hakikatimizle gören ve yoklayanlarda pek bulunmaz.
“Müminin ferasetlisinden korkunuz çünkü o Allah’ın nuru ile bakar” hadis-i şerifinin feraseti anlamak adına yad etmek yerinde bir anış olur.
Tasavvuf Sohbetlerimizi ücretsiz dinlemek için buraya tıklayabilirsiniz.
Gözcü ve Gezginci ne demek? Paylaşın:Hâl
Hâl durum, vaziyet, görünüş, tavır, suret, keyfiyet vb anlamlara gelir. Bir şeyin sıfat ve fiilen bulunduğu içsel ve dışsal durumlarının tamamına hâl denir. Ha...
Tevhid Mertebeleri
Tevhid mertebeleri fenâ seyrinde hem müşahedede hem de amelde yaşanan kulluk perdesi seyirleridir. Müşahedede tevhid mertebeleri: 1) Tevhid-i Ef’al: kulun kend...
Biat
Hakk’a olan iman bağlılığı doğrultusunda, bir mürşid-i kâmile tabî olmaya biat denir. Biat talibin mürşid-i kâmile ikrarıdır. Biat etmeye “Allah’ın eli onların ...
Kıyamet
Kıyam ayağa kalkma, ayakta durma anlamlarına gelir. Lügat mânası ile kıyamet büyük bela, yok oluş anlamlarını taşısa da kıyamdan kinaye eşyanın yok oluşu ile Ha...
Fetâ
Genç ve delikanlı anlamlarında da kullanılan fetâ, tasavvufta mücadeleci ve mücahedeci olan, Hakk için yarışarak, Hakk için nefsinin heva, zan ve kötü huylarını...
Dabbet-ül Arz
Yecüc ve mecüc anarşisinin sonucu dabbet-ül arz oluşur. Dabbe yürüyen mahluk, debelenen anlamına gelir. Dabbet-ül arz ise küre-i arzda debelenen en büyük mahlu...
İlham
Kulun kalbinde nurların tecellisi sebebi ile kendinde bulduğu, gerçekliği olan bilgilenimlerdir....
Ferid-ün Efrad
Ferid benzeri olmayan, yekta, tek anlamlarına gelse de ferid Hakk şahsının yekliği ve benzersizliğinden kinaye ahadiyet içkinliğinde Hakk şahsı için kullanılır....
Kâmil
Kâmil, kemâlden kinaye eksiksiz, tam, kusursuz ve mükemmel olan anlamlarına gelir. Ehil için kâmil, sufinin fıtratı gereği bağlı olduğu meşreb üzerinden Hakk’a...
Kafir
Örten anlamı içkinliğinde Hakk’ı ve O’nun varlık hakikatini kabul etmeyerek kendini Hakk ve hakikate örten kişiye kafir denir. Bu bağlamda kafirlik insanın fıtr...